FÖŞ yazdı:  Ekonomik verilerde buhranın öncülerini aramak – 2022

Photo of author

By admin

Ateşli Anadolu’m!!! Önce Kahramanmaraş’ta çöktün, sonra Akşener depremi seni vurdu! Yaralarını saracaksın ama yolda iki depremden artçı sarsıntılar oluyor. Akademik konuşalım Anadolu’m, doğadaki ve siyasetteki bu felaketlerin ekonomiye ve seçimlere etkisini ölçmeye kalkmayın, beyne ve kalbe biraz soğuması için zaman tanıyın. Siz saatinize bakıp son maaş gününü beklerken ben de sizi rahatlatmak için şubat verilerinde bunalımın habercilerini bulmaya çalışayım.

Seçmenlerin birinci önceliği her zaman hangi ittifakın ekonomiyi daha iyi yöneteceği olmuştur ve 14 Mayıs yaklaşırken seçmenin yalnızca bu soruya odaklandığını göreceksiniz. Bakalım aşağıdaki analizde sorunu kimin çözeceğine dair ipuçları bulabilecek misiniz? Depremin ekonomiye verdiği zarar Erdoğan ve Cumhur İttifakı lehine puan alır, seçmen tercihlerini değiştirmez diyenleri de duyacağız. Kızmayalım, aldırmayalım, arkamızı dönüp yürüyelim. Yüzbinlerce can yer altına gömüldü, 4-5 kat fazlası evlerinden sürüldü, kimisi geçici çadırlarda titredi, kimisi başka bölgelere göç ederek kiracıların insafına bırakıldı. Erdoğan’ın 200 bin konut yapacağım vaadiyle bu acıları unutturacağını sananlar depremde beyin sarsıntısı geçirmiş olabilir. Bir doktor veya hatta bir sağlık görevlisi bulabilirlerse, onları kontrol ettirin.

Garip bir ekonomi. Deprem tüketiciyi o kadar sarstı ki BloombergHT Şubat ayı tüketici güveni 13 puan geriledi ve milli gelir istatistikleriyle benzerlik gösteren dayanıklı tüketim malları satın alma iştahı “%29,13 gibi keskin bir düşüşle 43,33’e geriledi”.

Hayatını kaybeden insanlarımız dertlerini unutmak için öyle bir alışveriş çılgınlığına girdiler ki bir haftada kredi kartı bakiyeleri %3,9, ihtiyaç kredileri %3,1 arttı. Burada buhranın ilk öncüsü ile karşılaşıyoruz ve “dikkat edin” ve zamanı geldiğinde hesabını soracağız.

Yıllık bazda yaklaşık %83 büyüyen tüketici kredileri, çoğunluğun %50-55 olan 2023 TÜFE tahminini çok aştı. Seçim sonrası para politikasının normalleştiği her senaryoda bu kredilerin yenilenmesi imkansız hale gelir ve haciz iflas şenliği yaşanır.

Üretim tarafında bir depresyon yok ama oldukça kötü haberler var. S&P Global-ISO imalat PMI aya göre sabit kaldı ve 50,1 olarak açıklandı. Diğer bir deyişle, ekonomik aktivite çok ılımlı da olsa genişliyor. Ancak alt kalemlere bakacak olursak deprem bölgesinden çıkan ürünün aksaması nedeniyle tedarik zincirleri ağır hasar gördü ve üretici fiyatları yeniden yükselişe geçti.

İmalat sanayinin yanı sıra hizmetlerin nabzını da ölçer. MÜSİAD-SAMEKS Öte yandan üretim cephesinde çok daha karamsar bir tablo çiziyor: “2023 yılı Şubat ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi bir önceki aya göre 5,2 puan düşerek 48,7 oldu. Hizmet Sektörü Endeksi bir önceki aya göre 4,7 puan azalarak 49,4 olurken, Sanayi Sektörü Endeksi de 7,4 puan azalarak 47,3 puan oldu. Böylece Haziran 2021’den bu yana ilk kez her iki sektörde de aylık düşüş gözlemlendi.

Depremin ekonomik maliyeti ile ilgili tüm çalışmalarda, GSYİH yani çıktı kaybının ılımlı olacağı ve yeniden yapılanma faaliyeti ile birlikte en geç 3Ç2023’te yeniden canlanacağı öngörüsü vardır. Kayıpların mütevazı olduğu tartışılmaz, ancak kolayca telafi edilip edilemeyeceği şüpheli. Bölgeden yaklaşık 1,5 milyon kişinin göç ettiği söyleniyor. Fabrika, atölye ve teçhizat zarar görmese bile işçi olmadan üretim nasıl yapılacak? GSYİH içindeki payı mütevazı da olsa gıda sanayi, tekstil, dokuma ve demir çelik gibi bölgeye özgü iş kollarında üretim uzun süre toparlanamayacak.

Türkiye üretim potansiyelinde sadece bir tık kaybetti ama henüz verilere yansımayan gerçek şu ki yüzbinlerce insan uzun süre işsiz kalacak. Soruyorum, bu insanlar devletin verdiği birkaç kuruşa konteyner barınak inşa etmeyen, oy almak için 200 bin ayrıcalıklı aileye sıfır konut dağıtacak bir lidere mi oy verecekler?

TÜİK’e göre Şubat ayı enflasyonu %3,15 ile Ocak ayına kıyasla daha da yavaş. TÜİK’e inanırsanız, insanımızın hayat pahalılığından kaynaklanan çilesi hafifler. Benim gibi TÜİK TÜFE, ENAG ve İTO geçim endeksi ortalamasını alıp aylık %5 enflasyon hesaplıyorsunuz, çilesi çok zor. Biraz daha derin düşünürsek, ekonomide arz eğrisinin dikleştiği ve talep eğrisinin sağa kaydığı o grafiği gözümüzde canlandırabilir ve önümüzdeki aylarda enflasyonun kalıcı bir yükseliş trendine gireceğini hissederiz. Depresyonun başka bir habercisi bulduk. Rejim veya izlenen ekonomi politikası değişmezse seçime giden dönemde AYLIK enflasyonun hızlanacağı sonucuna varılır. Sıkı bir para politikası uygulanmadığı takdirde sonbahar-kış aylarında TÜFE’yi yeniden %80’lerde görebiliriz.

Sanırım şubat dış ticaret açığı Osmanlı’nın kuruluşundan bu yana rekor kırdı. Ayda 12,5 milyar dolarlık dış ticaret açığı önümüzdeki aylarda daha da genişleyecek. 200 bin konut yapmak gibi çılgın bir proje sadece inşaat malzemeleri ihracatını azaltmakla kalmıyor, enerji başta olmak üzere birçok kalemin ithalatını da artırıyor. Cari işlemler hesabındaki bu açığı finanse edecek herhangi bir dış kaynak bulunmamaktadır. Bu yüzden her neyse Goldman Sachs Kör mahkûmun sağır Kadı hakkında bildiği gerçeği aktardı:

Goldman bir araştırma notunda, “Mevcut piyasa belirsizliği, bizim görüşümüze göre önemli riskler oluşturuyor” dedi. Sorunlar devam ederse, özellikle son yıllarda Türkiye’nin döviz rezervlerinin keskin bir şekilde tükenmesi göz önüne alındığında, lira düşecektir.

TCMB her geçen gün yeni bir tedbirle sistemden döviz çıkışını engellemeye çalışsa ve sistemdeki tüm dövizlerin piyasa yapıcı bankası konumunda olsa da brüt rezerv tablosu aşağıdadır. Ekonomiye gelince, canı sıkılıyor, geceleri terliyor ve ölesiye ıslanıyor. Döviz krizi seçimden önce çıkmayabilir ama Erdoğan’ı seçersek kaçınılmaz olur.

Artan enflasyon ve aşırı talebin pompaladığı cari açığa rağmen fanatik bir inatla sabit tutulan döviz, Malazgirt zaferinden bu yana her dönemde bir kur krizine neden oldu. O kur krizi seçimden önce çıkarsa Akşener de Erdoğan’ı kurtaramaz. Hayır, seçimden sonra kalırsa AKP yerel seçimlerde Konya’yı bile kaybeder.

Sen Anadolu’lu hep kaybediyorsun, çünkü eşsiz bilgeliğiyle bizi bu hale getiren Erdoğan’ın sorunları çözebilecek tek lider olduğuna inanıyorsun. Gerçekten inanıyor musun? Uzmanlar öyle diyor, sen ne diyorsun Anadolum?

GÖNDERMEK

Umarız ilginizi çekebilecek güzel bir içerik sunabilmişizdir.

Yorum yapın